Biliyorum, görüyorum, seziyorum: bütün namlular üzerime çevrili. Her namlunun ucunda ben varım. Müthiş ürpertici bir şey, ama müthiş de gurur verici bir şey.
❝
Ben halkımın bağımsızlığı ve mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika'nın hizmetindesiniz... Yaşasın devrimciler, kahrolsun faşizm...!
❞
❝
"Kim bu?" dediler.
"Uyuyan biri" dedim yavaşça.
"Ama kim?"
"Bir ölü belki de."
Ölü tabi. Görmüyor musun? Delik deşik."
"Bir ölü," dedim.
"Adı ne?"
Bir ölünün adı ne işe yarardı ki artık.
❞
❝
Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımın mutluluğu için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!
❞
❝
Umut mu? Umut her zaman var. Umutsuzluk diye bir şey yok. En azından "Kaçabilirim" "Kurtulabilirim", diye düşünüyorsun. Ama bağışlanmayı düşünmüyorsun. O yok işte...
❞